11 Kasım 2011 Cuma

A FISTFUL OF DYNAMITE - YABANDAN GELEN ADAM (1971)

  
"Sakın bana devrimden söz etme. Ben devrimleri ve nasıl başladıklarını çok iyi bilirim. Kitap "okuyan" insanlar kitap "okumayan" insanlara giderler. Fakir insanlara "artık değişim vakti geldi" derler. Böylece fakir insanlar değişimi yapar. Sonra kitap okuyan insanlar büyük, cilalı masalarda oturur, konuşur, konuşurlar. Yemek yiyip dururlar. Peki fakir insanlara ne olur?? Onlar ölmüştür."

Sergio Leone ve western külliyatına kaldığı yerden devam...Leone'nin son western filmi aynı zamanda. Üç farklı isimle bilinen bir film. 1971 yılında sinemalarda gösterime 'Duck, You Sucker (Eğilin, Sizi Sersemler)' adıyla sokulmuştu. Kimbilir, belki de sırf bu iddiasız, filmde birkaç kez tekrarlanan bir repliği kendisine isim olarak aldığı için diğer Leone filmlerine kıyasla ticari olarak daha az iş yapmış ve seyirciler arasında da pek bilinmemiş bir filmdir. Leone'nin 'Dolar Üçlemesi'nden sonra ikinci üçlemesinin filmi olduğu için sonradan sonradan ilk üçlemenin ilk filmi 'A Fistful of Dollars (Bir Avuç Dolar)'a gönderme yapılarak 'A Fistful of Dynamite (Bir Avuç Dinamit)' olarak isimlendirildi ve en çok da bu isimle bilindi. 3. ve son ismi ise Leone'nin ikinci üçlemesinin iki filminde kullanılan 'Once Upon a Time...' söz öbeği üzerinden üretildi. Meksika Devrimi'yle ilgili bir film olması dolayısıyla 'Once Upon a Time...The Revolution (Bir Zamanlar Devrim)' isminin hem filme yakışacağı hem de üçlemenin diğer filmleriyle adaş olacağı düşünüldü. Asıl adı başka, bilindiği ismi başka olan bir tuhaf film anlayacağınız. 


'The Good, The Bad and The Ugly'den beri western görüntüsünün altına fon yapılmaya çalışılan siyasi ve sosyal/politik temalar artık bu filmde tamamıyla su yüzüne çıkmış ve iyi de olmuş. Ne kovboyların altın arayışına fon edilmeye çalışılan Amerikan İç Savaşı ne de verimli toprakları demiryolu baronları tarafından elinden alınmaya çalışan çiftçilerin hayallerini süsleyen, sosyal mesajların ana mekanı haline getirilen tren istasyonları değil, doğrudan doğruya Meksika Devrimi'ne devrim yapmak için gelmiş politik aktivistler, siyasi görüşleri yüzünden kurşuna dizilen devrimciler ve postu kurtarmaya çalışırken devrim kahramanı olan basit köylüler var karşımızda. Gerçi buna rağmen bu Meksika Devrimi'yle ilgili bir film değil diyebilmiş Leone (hangi filmi zaten ana mesele haline getirdiği konuyla ilgili ki zaten, biz yanlış izliyoruz hep) ama basbayağı kariyerinin en siyasi filmini kotardığı gerçeğini de ortadan kaldıramamış. Clint Eastwood gibi paçasından karizma akan aktörler, devamlı racon kesen sert abiler, Claudia Cardinale gibi laf olsun güzel kadın kontenjanı dolsun diye kullanılan ünlü aktrisler ve şahane Ennio Morricone besteleri yok belki filmde (daha doğrusu hakkını yemeyeyim, Morricone'nin tema müziği yine şahane, tam bir klasik ama daha çok bir aşk filmini çağrıştırıyordu, pek uymamış filmin ciddiyetine. Ya da belki tamamen filmin ironisine katkı sağlaması için özellikle böyle bir besteyi tercih etmiş Leone - Morricone ikilisi) ama açıkçası 'For a Few Dollars More'dan beri en büyük beğeniyle ve hiç kasılmadan izlediğim ilk Leone filmi oldu. 'Once Upon a Time in the West' kadar burnu büyük, gösterişçi bir film değil ama kesinlikle ondan çok daha anlamlı, basbayağı sağlam sözler sarfeden ve 2.5 saatten biraz uzun olan süresine rağmen oldukça sürükleyici bir film. Leone denince kimselerin aklına gelmeyen bir film olması underrated (Türkçe'sini bilemedim, hakkı yenmiş denebilir) bir film olduğunu belli ediyordu ama bu kadar güzel bir film de beklememiştim doğrusu. Leone'yi bildiği halde bu filmini bilmeyen, bilse bile es geçenler varsa mutlaka izlesinler derim.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder