DAVID YATES'İN GELİŞİ VE SERİDE DEĞİŞİM RÜZGÂRLARI
Dosyanın bu ilk bölümünde sadece seride yer alan ya da alması gündeme gelen ama bir şekilde alamayan oyunculara dair bilgileri veriyor, filmlerle ilgili dikkat çekici ufak notları da aralara serpiştiriyorum bildiğiniz üzere. Ama tam bu noktada bir seferlik bir değişiklik yapmak ve 5. film Zümrüdüanka Yoldaşlığı'nın prodüksiyon aşamasında yaşanan gelişmeler için tamamen ayrı bir bölüm açmak zorundayım. Çünkü söz konusu gelişmeler, serinin neredeyse bağımsız bir Avrupa yapımıymışçasına yeni baştan yaratılması gibi hatrı sayılır önemde gelişmeler.
1. Bir önceki mesajda detaylarını verdiğim gibi dev prodüksiyona dair ilginç haberler 2005 yılında, 4. film Ateş Kadehi'nin çekimlerinin başlayacağı günlerde ilk kez gündeme gelmeye başlamıştı ama 2007 yılına gelindiğinde resmi olarak o güne kadar film serisinde tanık olunan en ilginç gelişmeler yaşandı. Serinin en başarılı filmi olarak kabul edilen 3. filmden sonra bir sonraki filmin yönetmenliğine İngiliz yönetmen Mike Newell'ın getirilmesi tartışma konusu olmuş ve film kendisi de iyi - kötü çeşitli eleştiriler almıştı. Bu nedenle WB.'un 5. film için yine bir yönetmen değişikliğine gideceği açıklanınca beklentiler Mike Newell'dan daha uygun ve böyle bir seri için daha yetkin bir ismin projenin başına geçirileceği yönünde şekillendi. Ancak WB. belki de serinin tarihindeki en riskli kararı alarak, duyan herkesin küçük dillerini yutmasına sebep olacak bir açıklamayla, Jean Pierre-Jeunet ve hatta Mira Nair gibi isimleri de bir kenara atarak milyon dolarlık projeyi adı sanı hiç duyulmamış bir TV filmi yönetmenine, yine bir İngiliz olan David Yates'e teslim ettiğini duyurdu. Aslında Yates, İngiltere'de tanınan bir isimdi ve yönettiği The Girl in the Cafe filmiyle de bir çok ödül almış ve dikkatleri çekmişti. Yine de Harry Potter gibi devasa bir projenin, ne ana akım sinema filmi ne de blockbuster türünde tek bir film çekme deneyimi bile olmayan bir yönetmenin ellerine bırakılması büyük yankı uyandırdı. İşin daha da yankı uyandıran yanı ise, 5. filmdeki performansıyla çok eleştirilen Yates'in geriye kalan bütün filmleri de yönetecek ve seriyi tamamlayacak nihai yönetmen olarak ilan edilmesi olacaktı.
1. Bir önceki mesajda detaylarını verdiğim gibi dev prodüksiyona dair ilginç haberler 2005 yılında, 4. film Ateş Kadehi'nin çekimlerinin başlayacağı günlerde ilk kez gündeme gelmeye başlamıştı ama 2007 yılına gelindiğinde resmi olarak o güne kadar film serisinde tanık olunan en ilginç gelişmeler yaşandı. Serinin en başarılı filmi olarak kabul edilen 3. filmden sonra bir sonraki filmin yönetmenliğine İngiliz yönetmen Mike Newell'ın getirilmesi tartışma konusu olmuş ve film kendisi de iyi - kötü çeşitli eleştiriler almıştı. Bu nedenle WB.'un 5. film için yine bir yönetmen değişikliğine gideceği açıklanınca beklentiler Mike Newell'dan daha uygun ve böyle bir seri için daha yetkin bir ismin projenin başına geçirileceği yönünde şekillendi. Ancak WB. belki de serinin tarihindeki en riskli kararı alarak, duyan herkesin küçük dillerini yutmasına sebep olacak bir açıklamayla, Jean Pierre-Jeunet ve hatta Mira Nair gibi isimleri de bir kenara atarak milyon dolarlık projeyi adı sanı hiç duyulmamış bir TV filmi yönetmenine, yine bir İngiliz olan David Yates'e teslim ettiğini duyurdu. Aslında Yates, İngiltere'de tanınan bir isimdi ve yönettiği The Girl in the Cafe filmiyle de bir çok ödül almış ve dikkatleri çekmişti. Yine de Harry Potter gibi devasa bir projenin, ne ana akım sinema filmi ne de blockbuster türünde tek bir film çekme deneyimi bile olmayan bir yönetmenin ellerine bırakılması büyük yankı uyandırdı. İşin daha da yankı uyandıran yanı ise, 5. filmdeki performansıyla çok eleştirilen Yates'in geriye kalan bütün filmleri de yönetecek ve seriyi tamamlayacak nihai yönetmen olarak ilan edilmesi olacaktı.
2. Yönetmenlik mevzusu haricinde bir de en başından beri serinin senaryo yazarlığını yapan Steve Kloves, ani bir kararla 5. filmde yer almayacağını açıkladı. Kloves'ın yerine, yine yönetmen Yates gibi pek tanınmayan, nispeten deneyimsiz bir senarist olan Michael Goldenberg görevi devraldı. Tek filmlik anlaşma imzalayan Goldenberg'in gidişiyle Steve Kloves tekrar geri dönerek, yarım bıraktığı işi sonuna kadar götürmeye karar verdi ancak hikayeyi o noktaya kadar getiren, sağını solunu gayet iyi bilen bir senarist olduğu halde 5. filmde neden birdenbire elini seriden çekme kararı aldığı asla anlaşılamadı. "O sıralar devam etmek istemedim, öyle olması gerekiyordu" tarzında yuvarlak cevaplar verdiği açıklamaları ise pek tatminkar bulunmadı.
3. 5. filmle ilgili duyanları hayret ettiren gelişmelerin sonuncusu bu da değildi. Yönetmenlik ve senaristlik görevlerinin pek tanınmayan, tartışmalı isimlere verilmesinin ardından filmin müziklerini bestelemesi için seçilen isim de yine serinin tarihinde bir ilk olarak, kendi alanında büyükler liginde adı sanı hiç duyulmamış bir kişi, yönetmen David Yates'in önceki işlerinde onunla çalışmış olan Nicholas Hooper oldu. Böylece John Williams ve Patrick Doyle gibi büyük isimlerden sonra müzikler de filmin geri kalanındaki bütün radikal değişikliklere uygun bir şekilde, hakkında yorumda bulunmanın imkansız olduğu, bilinmeyen birine emanet edilmiş oldu.
4. Filmin beyin takımında yer alan, isminden ve deneyiminden şüphe edilmeyen tek isim ise görüntü yönetmenliğini üstlenen Slawomir Idziak oldu. Idziak, Polonyalı efsanevi yönetmen Krzysztof Kieslowski'nin kült yapıtı "Three Colours - Üç Renk"ten ilki Blue - Mavi'nin görüntü yönetmenliğini yapmıştı. Zaten Zümrüdüanka Yoldaşlığı'nı da Parliament mavisi başta olmak üzere mavi ve lacivertin çeşitli tonlarına bulayacak, filmin en çok takdir edilen yönlerinden başlıcasına imza atmış olacaktı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder