3 Ocak 2011 Pazartesi

SIRLAR ODASI (ELEŞTİRİLER)

2. film Sırlar Odası 14 Kasım 2002'de bu kez önce ABD'de, hemen bir gün sonra 15 Kasım 2002'de de İngiltere'de gösterime girdi. Yönetmen yine Chris Columbus'tu ve önceden belirttiğim gibi filmde kitaba ilk filmden bile daha fazla sadık kalmıştı. Film kendisi de aynen ilk filmin izinden gidiyordu. Bu seferki eleştiriler şöyle şekillendi :

İlk filmi "klasik" olarak nitelendiren ünlü sinema eleştirmeni Roger Ebert, Sırlar Odası'na da bayıldı ve filmi "olağanüstü bir film" olarak nitelendirdi. Entertainment Weekly, "selefinden daha iyi ve daha karanlık" diyerek methettiği film için " 'Bu' Harry Potter'ın çok iyi başardığı şeylerden birisi karanlığı derinleştirmesi, seyirciler için daha korkutucu bir atmosfer sunması. Zaten öyle de olması gerek : Harry'nin hikayesinin daha da karanlıklaşması lazım" yorumunda bulundu. Bir diğer ünlü sinema eleştirmeni Richard Roeper da filmi gayet beğenmişti. Yorumunda ; "Yönetmen Chris Columbus kitaba sadık kalarak cidden harika bir iş çıkartıyor ve dahası filmi sinematik bir çağa da taşıyor." sözlerini kullandı. Variety dergisi filmi haddinden uzun bulsa da ilkinden daha karanlık ve daha dramatik olduğu için övmüş, uyarlandığı kitaptan ayrılarak kendine has bir atmosfer yaratabilmesini de ilk filmin asla başaramadığı bir şey olduğu için takdir etmişti.

Filmi beğenmeyenler cephesi de doğal olarak yok değildi. Örneğin The Los Angeles Times'tan Kenneth Turan Sırlar Odası'"tam bir klişe ve baştan aşağı kocaman bir deja vu" olarak nitelendirmiş, "ilk filme karşı takındığınız tavır neyse - olumlu ya da olumsuz - bu film için de kuvvetle muhtemel aynı tavrı takınacaksınız" demişti. The Rolling Stone'dan Peter Travers ise filmin kitaba ilk filmden de sadık kalmasından dolayı usanmış ve yönetmen Chris Columbus'un bir kez daha yazar Rowling'in öyküsünü köle gibi aynen takip etmesinin yaratıcılığı öldürdüğünü ve filmin neredeyse 3 saat boyunca sakız gibi uzamasına sebep olduğunu yazmıştı.


Türkiye'ye gelirsek, öncelikle 1. filmi dünyadan 2.5 ay gecikmeyle, okulların yarıyıl tatilinde gösterime sokulması gereken basit bir çocuk filmi gibi algılayan Türk sinemacılık sektörünün, Felsefe Taşı'nın o yılın hasılat rekortmeni olup gişelerde 1 Milyon barajını aşabilen yegâne film olduğunu gördükten sonra gözlerinin faltaşı gibi açıldığını ve 2. filmi dünyadan sadece 2 hafta sonra Kasım ayının sonunda gösterime soktuğunu belirtmek lazım. Bu nedenle serinin ilk iki filmi Türkiye'de aynı yıl içinde gösterime girmiş oldu. Sinema eleştirmenleri filmi yine ilk filmden daha farklı algılamadılar. Yurtdışında olduğu gibi filmin ilkinden daha karanlık sularda yüzmesi hoş karşılanmıştı ve film ilk filmden daha iyi bir devam filmi olarak görülmüştü ama özellikle methiyeler düzen kimse de olmadı. O yıllarda Milliyet gazetesinde yazan Alin Taşçıyan, çocuklar arasındaki gerilimin bu sefer yer yer küçük çaplı şiddete döküldüğünü, filmde önce normal sonra da dev bir yılanın ortaya çıkıp, Harry'nin de yılan dili konuşmaya başladığını belirterek küçük seyircilerin ailelerini uyarma gereği duydu. Serinin çevirmenliğini bu kitapla birlikte devralan Sevin Okyay ise ilk filmden daha karanlık olmasını takdir etti ve özellikle örümcekli sahnenin cidden iyi gerilim içerdiğini söyleyerek filmin yer yer kendisini şaşırttığını ima etti. Ancak bu tür sahneler ve filmin genel atmosferi yeterli olmaktan hâlâ çok uzaktı ve ileriki filmlerde isteseler bile kitapların bu şekilde devam etmelerine izin vermeyeceğini de ekledi.

'Harry Potter Çocuk Filmidir' kavgası sürüp, sinema seyircisinin geneli Yüzüklerin Efendisi dururken hâlâ Harry Potter'ı ciddiye almayı gereksiz göredursun, film ilk filme göre daha fazla kişiyi memnun etti. Hatta kitaba bunca sadık olması, sevdikleri kitapları mümkün olduğu kadar birebir perdede görmek isteyen kitleleri ziyadesiyle memnun etti. Ekşi Sözlük gibi popüler platformlarda bazı seyirciler filmi izledikleri salonlarda korkup ağlayarak dışarı çıkan çocuklar olduğunu zevkle not düştüler ve filmin pek de küçük çocuklara göre olmadığını belirttiler. Bütün bu yazılıp çizilenler arasında yönetmen Chris Columbus, Sırlar Odası'nı kariyerinin en iyi filmi olarak niteledi. Kariyeri boyunca genelde çocuk dostu filmler çeken, Harry Potter'dan önceki dönemlerde de filmlerinin gittikçe duygusallaşmasından rahatsızlık duyduğunu belirten Columbus, Sırlar Odası'nın kariyeri boyunca çektiği en karanlık, en sert film olduğunu ve bundan da çok memnun olduğunu söyledi.

Genel kanıya göre Sırlar Odası, sinema tarihinde ilkinden daha başarılı olan sayılı devam filmlerinden biri. Seyirciler cephesinde ise yıllar sonra o da ilk film gibi kıymete binen bölümlerden biri oldu. Bir daha hiçbir film kitaplara bu kadar sadık kalmadığı için, filmlerden beklentisi bu yönde olanlar 2. filmi hâlâ ayrı bir yerde tutuyorlar. Bir çok kişiye göre de kitapların perdeye gayet başarılı yansıtılan o sihirli dünyası, bu filmden sonra Chris Columbus'un gidişiyle bir daha hiçbir zaman o güzellikte yansıtılamadı, o masalsı büyü bir daha asla geri gelmedi. Filmin Rotten Tomatoes puanı 82/100, Metacritic puanı 63/100. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder