3 Ocak 2011 Pazartesi

FELSEFE TAŞI (ELEŞTİRİLER)

Uzun süren meraklı bekleyişler ve dört bir yanı saran Harry Potter reklamlarından sonra en nihayetinde 4 Kasım 2001 tarihinde ilk film Felsefe Taşı anavatanı İngiltere'de, iki hafta sonra 16 Kasım 2001'de de sermaye sağlayıcısı Amerika Birleşik Devletleri'nde gösterime girdi. Türkiye'nin durumu biraz daha farklı oldu. Öncelikle yurtdışında ilk filme gelen eleştirilere bir bakalım :

Ünlü sinema eleştirmeni Roger Ebert, filmi direk "klasik" olarak niteledi. "Oz Büyücüsü'nün zaferini tamamlama zamanı" diye de ekledi. The Telegraph gazetesi ve Empire dergisinde de film hakkında pozitif eleştiriler yayınlandı ve Quidditch maçı sahnesi özellikle övüldü. IGN'den Brian Linder filmi mükemmel bulmasa bile sevdiği bir kitap için gayet güzel bir tamamlayıcı olduğunu söyledi. Variety dergisinden Todd McCarthy, filmi "Gone With The Wind - Rüzgar Gibi Geçti"yle örneklendirecek kadar ileri giderek "senaryonun sadık, aktörlerin olması gerektiği gibi, setlerin, kostümlerin, makyajların ve özel efektlerin de geri kalmadığını, hatta bazı yerlerde insanın beklentilerini bile aştığını" söyledi.

Tabii herkes sonuçtan bu kadar memnun değildi. Örneğin Time dergisinden Richard Corliss filmi daha çok bir "sayılarla Harry Potter" tarzı bir yapım olarak niteledi. Filmin temposunu ve karizma yoksunu olarak nitelediği aktörleri eleştirdi. Slant Magazine dergisinde yazan Ed Gonzalez ise "keşke filmi Tim Burton yönetseydi" dedi, sinematografiyi "yavan ve bunaltıcı" bulduğunu, filmin çoğunluğunun da "yapış yapış" olduğunu ekledi. Burada şunu da belirtmek lazım, Felsefe Taşı, devamında devamlı karşılaştırma içine sokulacağı Yüzüklerin Efendisi serisinin ilk filmi Yüzük Kardeşliği'nden bir ay kadar önce gösterime girmişti. Bir ay sonra Yüzük Kardeşliği gösterime girip Yüzüklerin Efendisi serisinin boyutları ortaya çıkınca bazı eleştirmenler tercihlerini ikinciden yana kaydırdılar. Örneğin Good Morning America'dan Joel Siegel "İşte gerçek büyü. Yılın en iyi filmlerinden biri" diyerek büyülü olması gereken Harry Potter'ın pek de büyülü olamadığını ima etti.


Türkiye'de ise durum daha farklıydı. Yüzüklerin Efendisi'ni dünyayla aynı anda gösterime sokan Türk sinemacılık sektörü, o yıllarda Harry Potter'ın potansiyelinden henüz haberdar olmadığı için filmi dünyadan tam 2.5 ay sonra, 2002 yılının Şubat ayında, okulların yarıyıl tatiline girdiği tarihte gösterime soktu. Haliyle hem eleştirmenler hem de sinema seyircileri o zamana kadar Yüzük Kardeşliği'ni çoktan hatim edip beklentilerini o seviyelere çektikleri için bunca tantanası koparılan Harry Potter gösterime girince İngiltere ve ABD'de her iki seriye de hazırlıksız yakalanan kitlelerin aksine filme çok fena burun büktüler. Hatta film o kadar çok alay konusu oldu ki, tohumları daha o günlerden atılan 'Harry Potter Çocuklar İçindir, Çocuk Filmidir' önyargısı bugün hâlâ tam olarak kaldırılıp atılamayan, seriyi sevenlerin her defasında savunmaya geçmek durumunda kalmalarına sebep olan bir lânet gibi serinin üzerine yapışıp kaldı. Sinema eleştirmenlerini pek de heyecanlandırmayan film bütün büyük prodüksiyonların sahip olduğu kusursuz prodüksiyon özelliklerine sahip, mutlaka da izlenmesi gerekmeyen ama izlenildiği takdirde de pişman olunmayacak bir eğlencelik olarak kabul gördü. Kitabın fanları ise filmin fazlasıyla çocuksu bir tonda olmasından çok rahatsız oldular. Kitaptan yapılan kesintilerden daha o zamanlardan yakınmaya başladılar.

2002 yılında hem uyarlama hem de filmin yetkinliği açısından Türkiye'li seyircide büyük hayal kırıklığı yaratan Felsefe Taşı, "Harry'nin yaşı büyüdükçe giderek karanlıklaşan ve olgunlaşan" film serisi içinde bugün zararsız bir ilk film, bir aile-çocuk filmi olarak pek de rahatsızlık yaratmıyor. Sonraki kitapların uyarlamalarından illallah diyen kitle için 1. film zamanında değeri pek bilinememiş bir güzel anı artık. Filmin Rotten Tomatoes'teki puanı 78/100, Metacritic'teki puanı 64/100.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder